Yanlış yazmadım; yenilebilir şehirleri ciddi oyunla tasarlamanın bir yolu mümkün. "Yenilebilir Şehir", şehir planlaması ile kentsel tarım yaklaşımlarını birleştirerek doğayla daha uyumlu ve sürdürülebilir bir kent yaşamını hedefleyen bir kavramdır.
Nedir yenilebilir şehir tasarımları?
Kamusal alanda betonların içine gömülmüş kentlere nefes aldırmak, gıda erişimini mümkün kılmak, şehir tasarımlarında vatandaşların yeşil kamusal alanlarda tüketebileceği ve üretebileceği meyve-sebze bahçelerine yer açmaktır. Bir nevi kır ve kent arasındaki topraktan kopuşu, kentlerde yeniden onaran bir yaklaşımdır.
Bu model; parklar, kaldırımlar, okul bahçeleri, boş arsalar gibi alanların gıda üretimi için değerlendirilmesini öngörür hatta bir kafe bile yenilebilir bir konseptte dizayn edilebilir, halk bahçeleri, dikey tarım, çatıda tarım, kamusal meyve ağaçları ve yenilebilir peyzaj gibi uygulamalarla görünür kılınır. Gıda güvenliğini artırmak, kentsel sürdürülebilirliği desteklemek adına vatandaşların aktif katılımını da davet eden yeni bir yeşil kamusal yaşam kültürüdür. Şimdi size Sempeter Pri Gorici bölgesindeki pilot bir ciddi oyun deneyimini kısaca tanıtayım, aşağıdaki görsel ciddi oyundan alınan tek bir kareye ait.
Görsel 1: Sempeter Pri Gorici Slovenia Serious Edible Game
Sempeter Pri Gorici pilot bölgesinde uygulanan, bir kamusal alanın yeşillendirilmesini hedefleyen model, yenilikçi ve katılımcı bir yönetişim pratiği olarak öne çıkmaktadır. Bu uygulama, vatandaşların Gorici bölgesini bir tür ciddi oyun aracılığıyla planlamalarına olanak tanımıştır. Oyunlaştırılmış bu sistem sayesinde katılımcılar, oyun içinde ağaç dikebilmekte, su kaynaklarını yönetebilmekte, karbon salınımını azaltıp, oksijen üretimini arttıran oyun modülleriyle bu kararların maliyet, çevresel ve ekonomik etkilerini doğrudan gözlemleyebilmektedir. Model, özellikle sosyo-ekolojik dönüşüm açısından insan-gıda bağlantısı vizyonuna ve sosyal-mekânsal dönüşüme yeni bir vizyon sunmuştur. Bu uygulama özelinde şehir plânlamasının vatandaşlar tarafından da görünür olmasını mümkün kılmaktadır. Bu ne demek? Örneğin bir vatandaş, A mahallesindeki ağaçların sokak için yeterince fazla olduğunu düşünerek belediyeden bir müdahale istemektedir, ancak bu müdahalenin dışsal etkisinden habersiz olabilir. Ya da başka bir vatandaş A mahallesine taziye evi ya da buna benzer bir bina yapılması talebinde bulundu, bu durumda binanın yapımı için ayrılacak kaynağın tutarını, bu bina yerine alternatif çözümleri ya da bina için harcanan suyun miktarı ile ortaya çıkan karbon salınımlarını oyun oynarken görebilecektir. Bu durum vatandaş - belediye arasındaki asimetrik bilginin aşılması konusunda bir alternatif olabilir. Ayrıca bir belediye yönetimi, kentin ihtiyaç duyduğu öncelikli meseleler hakkında buna benzer uygulamalar geliştirebilir. Belki konu çevre olmayabilir sosyal yardımların eğilimi olabilir ya da eğitim konusunda ihtiyaç duyulan önceliklerin neler olabileceği tartışmaya açılabilir. Böylelikle farklı birimler bazında, yerel talep bilgilerini güncel tutabilir.
Genel bir bakışla; bu ciddi oyun deneyimi, uygulamayı belli bir farkındalık düzeyine taşımaktadır. Belediye yönetimlerinin yenilebilir şehir anlayışı konusundaki eylem plânları; yurttaşları ekonomik açıdan tüketici konumundan üretici konumuna taşıyabilir. Kentte yenilebilirliğin sistemli bir şekilde düzenlenmesi insanın üretme arzusuna, doğayla anlamlı ve sürdürülebilir bir ilişki kurma çabasına yanıt verebilir. Şehirde üretim yapma imkânı, bireyleri sadece tüketici olmaktan çıkararak, kamusal yaşamın aktif öznesine dönüştürür. Dahası, yenilebilir şehirler adil gıda dağılımı için gerekli fiziksel ve sosyal altyapıyı sağlayarak gıda yoksulluğuyla mücadelede bir araç olabilir. Yolda yürürken ya da kamusal alanda dinlenirken bir meyveye erişilebilirlik meselesi, gıdanın metalaştırmaktan öte onu demokratikleştirir.
Bu yönetişim modeli, ortak malların ve kamusal alanın yönetimine dair geleneksel anlayışlara alternatif bir perspektif sunabilir. Kamusal kaynakların yalnızca piyasa ya da devlet düzenlemeleriyle değil, yurttaş temelli yönetişimle de sürdürülebilir bir şekilde yönetilebileceğini gösterir. Ayrıca, bu yaklaşım, kentli hakkını gözeterek onları kamusal alanın doğal koruyucuları olarak konumlandırır.
Kaynaklar
Pueyo-Ros, J.,
Comas, J., Säumel, I., Castellar, J. A., Popartan, L. A., Acuña, V., &
Corominas, L. (2023). Design of a serious game for participatory planning of
nature-based solutions: The experience of the Edible City Game. Nature-Based
Solutions, 3, 100059.
https://www.youtube.com/watch?v=BHm_flGYe9E
https://cordis.europa.eu/project/id/776665
https://www.edicitnet.com/wp-content/uploads/210812-globalflyer-en-web.pdf


